“Sessizlik” ile iç huzuru bulun

Gittikçe çalkantılı hale gelen bir dünyada Eckhart Tolle, “Sessizlik” adlı eserinde bizi varoluşun başka bir boyutunu keşfetmeye davet ediyor: iç huzur. Bize bu sükunetin dışsal bir arayış değil, kendi kendimize var olma durumu olduğunu açıklıyor.

Tolle'ye göre kimliğimiz yalnızca zihnimize veya egomuza değil aynı zamanda varlığımızın daha derin bir boyutuna da dayanmaktadır. Bu boyutu kendimizle ilgili sahip olduğumuz imajdan ayırmak için büyük "S" harfiyle "Benlik" olarak adlandırıyor. Ona göre, bu "Benliğe" bağlanarak bir huzur durumuna ulaşabiliriz ve iç huzur.

Bu bağlantıya doğru atılacak ilk adım, şimdiki anın farkına varmak, düşünce ve duygulara kapılmadan her anı dolu dolu yaşamaktır. Tolle, anın varlığını, bizi özümüzden uzaklaştıran aralıksız düşünce akışını durdurmanın bir yolu olarak görüyor.

Düşüncelerimize ve duygularımıza onları yargılamadan veya onların bizi kontrol etmesine izin vermeden dikkat etmemizi teşvik eder. Onları gözlemleyerek onların biz değil, zihnimizin ürünü olduklarını anlayabiliriz. Egomuzla özdeşleşmekten kurtulmaya ancak bu gözlem alanını yaratarak başlayabiliriz.

Kendinizi egoyla özdeşleşmekten kurtarın

Eckhart Tolle, "Sessizlik"te bize egomuzla özdeşleşmemizden kopmamız ve gerçek özümüzle yeniden bağlantı kurmamız için araçlar sunuyor. Ona göre ego, bizi iç huzurumuzdan uzaklaştıran zihinsel bir yapıdan başka bir şey değildir.

Egomuzun korku, kaygı, öfke, kıskançlık veya kırgınlık gibi olumsuz düşünce ve duygulardan beslendiğini açıklıyor. Bu duygular çoğu zaman geçmişimizle ya da geleceğimizle bağlantılıdır ve şimdiki anı tam olarak deneyimlememizi engeller. Egomuzla özdeşleşerek kendimizi bu olumsuz düşünce ve duygulara kaptırırız ve gerçek doğamızla bağımızı kaybederiz.

Tolle'ye göre kendinizi egodan kurtarmanın anahtarlarından biri meditasyon uygulamasıdır. Bu uygulama zihnimizde bir huzur alanı yaratmamıza, düşüncelerimizi ve duygularımızı onlarla özdeşleşmeden gözlemleyebileceğimiz bir alan yaratmamıza olanak tanır. Düzenli olarak pratik yaparak egomuzdan ayrılmaya ve gerçek özümüze bağlanmaya başlayabiliriz.

Ancak Tolle bize meditasyonun başlı başına bir amaç olmadığını, huzura ulaşmanın bir yolu olduğunu hatırlatıyor. Amaç tüm düşüncelerimizi ortadan kaldırmak değil, artık egoyla özdeşleşme tuzağına düşmemektir.

Gerçek doğamızın farkına varılması

Eckhart Tolle, kendimizi egomuzdan ayırarak gerçek doğamızın farkına varmamıza rehberlik ediyor. Ona göre gerçek özümüz içimizdedir, her zaman mevcuttur, ancak çoğu zaman egomuzla özdeşleşmemiz nedeniyle karartılmıştır. Bu öz, her türlü düşünce ve duygunun ötesinde bir huzur ve derin huzur halidir.

Tolle bizi sessiz bir tanık gibi, düşüncelerimizi ve duygularımızı yargılamadan veya direnmeden gözlemlemeye davet ediyor. Zihnimizden bir adım geriye çekilerek, düşüncelerimizin ya da duygularımızın değil, onları gözlemleyen bilinç olduğumuzun farkına varırız. Huzurun ve iç huzurun kapısını açan özgürleştirici bir farkındalıktır.

Dahası Tolle, dinginliğin yalnızca içsel bir durum olmadığını, dünyada var olmanın bir yolu olduğunu öne sürüyor. Kendimizi egodan kurtararak, daha mevcut hale geliriz ve şimdiki ana daha dikkatli davranırız. Her anın güzelliğinin ve mükemmelliğinin daha çok farkına varır, hayatın akışına uyum içinde yaşamaya başlarız.

Kısacası Eckhart Tolle'nin “Sessizlik”i, gerçek doğamızı keşfetmeye ve kendimizi egonun etkisinden kurtarmaya bir davettir. İç huzuru bulmak ve anı dolu dolu yaşamak isteyen herkes için değerli bir rehberdir.

 Burada sunulan Eckhart Tolle'nin “Sessizlik” kitabının ilk bölümlerinin videosu, kitabın tamamının okunmasının yerini almaz, onu tamamlar ve yeni bir bakış açısı getirir. Dinlemeye zaman ayırın, gerçek bir bilgelik hazinesi sizi bekliyor.