Avrupa'da gizlilik koruması: Tüm dünya için bir model olan GDPR

Avrupa genellikle bir ölçüt olarak kabul edilir. Özel hayatın korunması Genel Veri Koruma Yönetmeliği sayesinde (GDPR)2018 yılında yürürlüğe giren GDPR, Avrupa vatandaşlarının kişisel verilerini korumayı ve bunları toplayan ve işleyen şirketleri sorumlu tutmayı amaçlamaktadır. GDPR'nin ana hükümleri arasında unutulma hakkı, bilgilendirilmiş rıza ve veri taşınabilirliği yer alır.

GDPR, Avrupa merkezli olsun ya da olmasın, Avrupa vatandaşlarının kişisel verilerini işleyen tüm işletmeler için geçerli olduğundan, dünya çapındaki işletmeler üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. GDPR hükümlerine uymayan işletmeler, dünya çapındaki yıllık cirolarının %4'üne kadar ağır para cezalarına tabi olabilir.

GDPR'nin başarısı, birçok ülkeyi vatandaşlarının mahremiyetini korumak için benzer mevzuatı değerlendirmeye yöneltmiştir. Bununla birlikte, gizlilik düzenlemelerinin ülkeden ülkeye büyük farklılıklar gösterdiğini ve bu farklılıkları anlamak, küresel kişisel veri manzarasında gezinmek için kritik öneme sahip olduğunu belirtmek önemlidir.

Amerika Birleşik Devletleri ve Mahremiyet Yasalarının Parçalanması

Avrupa'nın aksine, Amerika Birleşik Devletleri'nin tek bir federal gizlilik yasası yoktur. Bunun yerine, gizlilik yasaları, farklı federal ve eyalet düzenlemeleriyle parçalanmıştır. Bu, işletmeler ve bireyler için ABD yasal ortamında gezinmeyi karmaşık hale getirebilir.

Federal düzeyde, mahremiyetin korunmasını yöneten sektöre özgü birkaç yasa vardır; HIPAA tıbbi bilgilerin gizliliği ve FERPA kanunu öğrenci verileri için Ancak, bu yasalar mahremiyetin tüm yönlerini kapsamamaktadır ve birçok sektörü federal düzenlemeden yoksun bırakmaktadır.

Eyalet gizlilik yasalarının devreye girdiği yer burasıdır. Kaliforniya gibi bazı eyaletlerde katı gizlilik düzenlemeleri vardır. Kaliforniya tüketici mahremiyeti yasası (CCPA) Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en katı yasalardan biridir ve genellikle Avrupa GDPR ile karşılaştırılır. CCPA, Kaliforniya sakinlerine hangi verilerin toplandığını bilme hakkı ve verilerinin silinmesini talep etme hakkı gibi GDPR'ye benzer haklar verir.

Bununla birlikte, her eyalet kendi mahremiyet yasasını benimseyebileceğinden, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki durum karmaşık olmaya devam ediyor. Bu, Amerika Birleşik Devletleri'nde faaliyet gösteren şirketlerin eyaletten eyalete değişen bir dizi düzenlemeye uyması gerektiği anlamına gelir.

Asya ve Gizliliğe Karşıt Yaklaşım

Asya'da, mahremiyet düzenlemeleri de farklı kültürel ve politik yaklaşımları yansıtacak şekilde ülkeden ülkeye büyük farklılıklar göstermektedir. Burada, farklı Asya bölgelerinde mahremiyete nasıl yaklaşıldığına dair bazı örnekler verilmiştir.

Japonya, Kişisel Bilgilerin Korunması Yasasını uygulayarak mahremiyetin korunmasına proaktif bir yaklaşım benimsemiştir. (APPI) APPI, veri korumasını güçlendirmek ve Japonya'yı Avrupa GDPR ile daha fazla uyumlu hale getirmek için 2003'de revize edildi. Japon yasaları, şirketlerin kişisel verilerini toplamadan ve işlemeden önce bireylerden onay almasını zorunlu kılar ve bu tür verileri işleyen şirketler için hesap verebilirlik mekanizmaları oluşturur.

Çin'de, siyasi bağlam ve devlet gözetiminin oynadığı önemli rol nedeniyle mahremiyete farklı şekilde yaklaşılmaktadır. Çin, yakın zamanda bazı açılardan GDPR'ye benzeyen yeni bir kişisel veri koruma yasası çıkarmış olsa da, bu yasanın pratikte nasıl uygulanacağı henüz belli değil. Çin ayrıca, yabancı şirketlerin ülkede çalışma şeklini etkileyebilecek katı siber güvenlik ve sınır ötesi veri aktarımı düzenlemelerine sahiptir.

Hindistan'da gizliliğin korunması, 2019'da yeni bir Kişisel Verileri Koruma Yasası teklifiyle birlikte hızla gelişen bir konudur. Bu yasa, GDPR'den esinlenmiştir ve Hindistan'da kişisel verilerin korunması için bir çerçeve oluşturmayı amaçlamaktadır. Bununla birlikte, tasarı henüz geçmedi ve Hindistan'daki işletmeler ve bireyler için sonuçlarının ne olacağı henüz görülmedi.

Genel olarak, işletmelerin ve bireylerin ülkeler arasındaki gizlilik korumalarındaki farklılıkları anlamaları ve buna göre uyum sağlamaları çok önemlidir. Şirketler, yürürlükteki yasa ve düzenlemelere ayak uydurarak gizlilik gereksinimlerini karşıladıklarından ve kullanıcıları ve işletmeleri için riskleri en aza indirdiklerinden emin olabilir.